Yıl 1998 eşimle yazlıktaydık. Oğullarım (Tahir ve Mehmet) evdelerdi. Karyolanın altından sesler geliyormuş, bir bakmışlar ki iki yavru kedi..
Hemen balkona çıkmışlar, anne kedi bahçede yavrularım size emanet der gibi bakmış ve gidiş o gidiş…
Nebiha’yı (teyzelerini) aramışlar ve hemen gelmiş ve yavrulara şiringayla süt vermiş…
Kızıma Minnoş, oğluma Tekir ismini verdik… Sonra kızımızı ve oğlumuzu besleyip büyüttük.
Üst komşumuzun ısrarıyla Tekir’i üst komşumuza verdik…
Kızım Minnoş ile tam 17 yıl birlikte olduk…
Beni anlayan tek kişi o’ydu… Arayan yerime masaj yapıp ağrımı giderirdi…
Çok temizdi, evimin maskotuydu…
Bir Hikayesini anlatmak istiyorum;
Dışarıda yavru hasta kedi bulmuştum… Tedavi için eve getirdim…
Ertesi gün bizim Minnoş’un gözleri şaşı oldu hemen veterinere götürdük…
Meğer bizi, evi başka bir hayvanla paylaşamamaktan gözleri şaşı olmuş…
Torunum Çağan çok ufaktı o bize geldiğinde Minnoş hemen odaya kapanırdı…
Çünkü Çağan hayvanları seven bir çocuktu… İstermez canını yakıyordu, ona zarar vermemk için odada saklanırdı..
Kızım o kadar akıllı ve usluydu ki, misafir geldiğinde de hemen diğer oadaya geçip uyurdu…
Yıllar sonra bir gün otururken Minnoş’un yanağının şiştiğini farkettik.. Hemen onu Veterinere götürdük…
Veteriner yanağında ur olduğunu ve yaşlı olduğu için ameliyat etsek bile masada kalacağını bu yüzden böyle yaşamına devam edebileceğini söyledi..
Bazı hayvanların öleceği zaman ailesinin(sahiplerinin) bunu görüp üzülmemesi için evden kaçtığını biliyordum..
Veterinerden geldikten birkaç gün sonra aç pencereyi dışarıya çıkacağım der gibi baktı…
Bende Hayır deyince çok kızdı, açtım pencereyi dışarıya çıktı… (ara sıra pencereyi açardık dolaşıp tekrar eve gelirdi.)
5 saat boyunca eve geri gelmedi merak ettip, dışarıya onu aramaya eşim ve oğlumla (Mehmet’le) birlikte çıktık ve bir arabanın altında bulduk, hemen eve getirdik…
Onu karşıma alıp; ”bizi terketme, hakkını helal ama evinde öl” dedim ve beni güzel güzel dinledi…
Gece yarısına kadar bize baktı, artık yattında rahatlıyayım der gibi…
Güzel Kızım Minnoş’u 08 Şubat 2014 sabahı kaybettik…
Evimizin bir parçası gitti, bütün ailemiz üzüntüden, yıkıldık…
Onu evimizin bahçesine gömdük…
Şimdi üstünde gül ağacı dikili, güle bakıp onunla konuşuyorum…
Gönül Hepgün
Not: Yitirdiğimiz canlarımızın bizim için ne kadar önemli olduğunu ve bize çok şey öğretiklerini unutulmaması için HEPGÜN Ajans Websitemize “Onların Hikayeleri” adlı bir köşe yapılmıştır. Sizlerde yitirdiğiniz canlar yada onların bizler için ne kadar değerli olduklarını yazip (1 adet hayvanınızın resmi, 1 adet kendi resminizi) denizgozludeli@hotmail.com veya info@hepgun.com adresine yollarsanız, sizinde paylaşımlarınızı HEPGÜN Ajans Websitemizde yayınlayalım. Unutmayınız ! HEPGÜN Ajans Websitesi Doğayı ve Hayvanları seven herkesin sitesidir. Yani hepimizindir.