Hastalık bir yapı bozukluğudur. Bir böbrek genellikle daha büyük olup, kistler genellikle iki taraflıdır. Polikistik böbrek hastalığında işlev gören böbrek dokusunun zamanla azalması, bunun yerini farklı boyutlarda kistlerin alması sonucunda sıklıkla böbrek yetmezliği ve üremi (kanda üre miktarının artması) ortaya çıkar. Sıklıkla aynı ailenin bireylerinde görülürse de, cinsiyet ayrımı yoktur. Ayrıca polikistik karaciğer ve beyin anevrizması (beyin damarlarında anormal genişlemeler) gibi başka bozukluklarla birlikte görülebilir.
Belirtiler:
Genellikle 30-40 yaşlarında kendini belli eder. Erişkinde görülen polikistik böbrekte yaşamın ilk yıllarında lezyonlar hafiftir. Bazen klinik tablo daha açıktır. Hasta, kistler nedeniyle büyüyen böbreğin çevredeki organlara yaptığı baskıya bağlı bel ağrılarından yakınabilir. Ağrılar şiddetli olabilir ve böbrek taşı sancısına benzeyebilir; ardından idrarla küçük bir taş ya da kum atılabilir. Bazı olgularda böbrek hastalığının ilk belirtisi idrarla çok fazla kan gelmesidir (hematüri). Bundan başka halsizlik, kansızlığa bağlı solukluk, tansiyon yüksekliği, idrar miktarında artma (poliüri), daha sonra kanda azot ve üre miktarının artmasına ilişkin belirti ve bulgular ortaya çıkar.
Tedavi:
Başlıca amaç, hastalığın kronik böbrek yetmezliğine doğru gidişini hızlandıran tüm olumsuz etkenleri denetim altında tutmaktır. Günlük idrar miktarı 1-2 litre arasında tutulmalıdır, idrarın daha fazla olması kistlerin büyümesine yol açabilir. İdrar miktarının 2 litrenin altında oluşu ise enfeksiyonu kolaylaştırabilir. Klinik tablonun kötüleşmesine yol açan komplikasyonlar (yüksek tansiyon, taşlar , enfeksiyon) erken dönemde doğru yöntemlerle tedavi edilmelidir.