Eski Türk devletlerinde mimari de daha çok taşınabilir malzemeler kullanılmıştır. Bunun temel sebebi göçebe yaşam tarzıdır.
Göktürkler döneminden günümüze sadece kitabeler ve balballar ulaşmıştır.
Not: Balballar Türk sanatında ilk heykel örnekleri olarak kabul edilmektedir. |
Günlük eşyalar, kılıç kabzaları, kemerler, kemer tokaları ve çadırlar, hayvan figürleri ve değerli taşlarla süslenmiştir. Bu süsleme sanatına Hayvan Üslubu denilmiştir.
Eski Türk devletlerinin yaşam tarzı olan göçebelik, özellikle onların dokumacılık sanatında son derece ileri seviyeye gelmelerinde etkili olmuştur.
Not: Uygurlara kadar yerleşik hayat olmadığı için duvar, kağıt ve resim sanatları ile ev, saray ve tapınak mimarisi gelişmemiştir. |
Uygurlarla birlikte yerleşik hayata geçilmiş ve sanat anlayışı değişmiştir.
Özellikle şehirlerin kurulmasıyla birlikte mimari önem kazanmıştır.
Uygurlarda tapınak mimarisine bağlı olarak, fresk (duvar süsleme), resim, heykel ve minyatür sanatları da gelişmiştir. Tapınaklara stupa adı verilmiştir.
Not: Uygur ressamlarına Bedizci, öğretmenlere ise Bahşi adı verilmiştir. |
En önemli müzik aletleri Kopuzdur. Bunun dışında ayrıca kudüm (bas davul), obua (zurna), çevgan, kithara (telli çalgı), timpani (davul), köpürge (davul) diğer müzik aletleridir.
Bu müzik aletlerinin yanı sıra Türklerde Askeri Bando da çok yaygındır.
Uygurlarda Türk tiyatro sanatının ilk örneklerine (Orta Oyunu) rastlanmaktadır.
Şarkı ve türkülerin bestesine Ir, kopuzla çalınan melodiye de Küg adı verilmiştir.
Not: Eski Türklerde adı bilinen ilk Türk şairi Aprun-Çur Tigin‘dir. |