Lidyalılar

0
198

Lidyalılar; Batı Anadolu’da başkentleri Sardes (Sardeis) olmak üzere devlet kurmuş olan halktır. İlkçağ’da bugünkü Gediz ve Küçük Menderes ırmakları arasında kalan bölgeye Lidya deniyordu.

Bu bölgede doğudan batıya doğru üç ırmak akar; Kaykos (Bakırçay), Hermos (Gediz) ve Kaystros (Küçük Menderes).

Bölgenin güney sınırını Aydın oluşturuyordu. Bu dağların güneyinde Karya Bölgesi yer alıyordu. Bölgenin güneyindeki son kenti Tyrha (Tire), batıda ise Magnesia ad Spylos (Manisa) idi.

Kuzey sınırını ise Temnos (Demirci Dağ) ile Didymos (Murat Dağı) dağları oluşturuyordu. Bölgenin doğu sınırını tam olarak saptamak zordur.

Son yıllarda bulunan Lice yazıtlardan ve arkeolojik buluntulardan doğu sınırı Kütahya’nın güneyindeki Emet’e kadar uzatıldı. Bu noktalar bölgenin sınırlarını oluştururken, Lidya güçlü bir krallık olduğu dönemlerde bu sınırlar Kızılırmak’a kadar dayanmıştı. Batıda ise Miletos dışında tüm İonia kentleri Lidya Krallığı’nın sınırları içindeydi. Kroisos döneminde kuzey sınırı Marmara Denizi’ne, güneyde de Likya Bölgesi’ ne kadar uzandı.

Herodotos’un bildirdiğine göre, İ.Ö. 2. bin yılın ortalarından başlayarak Lidya Bölgesi’nde bir krallık kurulmuştu. Ancak ilk hanedanın adı bilinmez.

İkinci hanedan olarak Atyadlar tarih sahnesine çıktılarsa da, bu hanedana ilişkin bilgiler daha çok söylencelere dayanır. İ.Ö. 1195’te Hitit İmparatorluğu gibi Lidya Krallığı da Deniz Kavimleri tarafından yıkıldı. Yıkılıştan sonra Thrak kökenli olduğu sanılan Heraklid ya da Tylonid Hanedanı Sardes’te başa geçti.

Herodotos’a göre bu hanedan 22 kuşak boyunca 505 yıl Lidya’da saltanat sürdü. Yunanlılar bu hanedana Tanrı Herakles’e bağlayarak Herakleidler, Lidyalılar ise Tylonidler adını verdiler. Herodotos bu dönem için fazla bilgi vermediği için bilgiler son derece sınırlıdır. Bu hanedan Lidya’da İ.Ö. 1185-680 arasında egemen oldu.

Heraklid-Tylonid Hanedanı’nın son kralı Kandaules’tir. Kandaules “köpek boğan” anlamına gelir. Nitekim Sardes’te yapılan kazılarda bu döneme ilişkin tabakada boğulmuş köpek yavruları bulundu. Öyküye göre, eşinin güzelliğine hayran olan Kandaules, bu güzelliği en yalan adamlarından biri olan Gyges’e gösterir.

Seyredildiğini sezen kraliçe, Gyges’e kocasını öldürerek kendisiyle evlenmesini, bunu yapmazsa onu öldürteceğini söyler. Bunun üzerine Gyges, Kandaules’i öldürür, kraliçeyle evlenerek Lidya tahtına çıkar. Böylece Lidya tarihinde Heraklid-Tylonid Hanedanı son bulur, Mermnad Hanedanı başa geçer. Gyges ile başlayan Mermnad Hanedanı, İ.Ö. 680-547 arasında hüküm sürdü. Gyges, Ardys, Alyattes ve Kroisos, dönemlerinde Lidya Krallığı Ön Asya’nın en güçlü devletlerinden biri durumuna geldi.

Bu dönemde başkent Sardes antik dünyanın en güçlü ve en zengin kenti olarak ünlendi. Gyges döneminde Anadolu, vahşi ve yırtıcı Kimmer boylarının saldırılarıyla karşı karşıya kaldı. Nitekim Lidya’nın doğu komşusu Frigya Krallığı bu saldırılar sonucunda yıkıldı. Bu arada Gyges kuzeydeki Troas Bölgesi’ ni egemenliği altma aldı.

İonia kentlerini ele geçirmek amacıyla Magnesia, Miletos, Smyrna ve Kolophon gibi kentlerin üzerine yürüdü, bu seferin sonuçları hakkında kesin bilgiler yoktur. Frigya Krallığı’nın Kimmerler tarafından yıkılması üzerine Gyges, Asur Kralı Asurbanipal’den yardım istediyse de Kimmerleri yenilgiye uğrattı (İ.Ö. 657).

Ancak İ.Ö. 646/645’te güçlü yeni bir Kimmer saldırısı karşısında tutunamadı ve yapılan savaşta Gyges öldürüldü, Sardes yağmalandı ve yıkıldı. Gyges’den sonra tahta çıkan oğlu Ardys döneminde üçüncü bir Kimmer saldırısıyla başkent Sardes yağmalandı ve yıkıma uğradı (İÖ 639/638). Kimmer tehlikesinin savuşturulmasından sonra Ardys, Priene’yi ele geçirdi, ancak Miletos’u alamadı. 49 yıl tahtta kalan Ardys’in son yılları ve ölümüne ilişkin bilgi yoktur.

Yerine geçen ve 12 yıl tahtta kalan oğlu Sadyattes, dengesiz kişiliğiyle Lidya krallarının en silik olanıdır. Onun oğlu Alyattes, Lidya tarihinin en güçlü kralı olarak bilinir. Saltanatının ilk beş yılında o da Miletos ile savaştıysa da ele geçirilemeyeceğini anlayınca bir barış antlaşması yaptı. Daha sonra da Smyrna’nın (İzmir) üzerine yürüdü ve ele geçirdi (İ.Ö. 600).

Kolophon üzerine yürüdü ve bu kenti topraklarına kattı. Alyattes İ.Ö. 6. yüzyılın başlarında kuzey komşusu Bitinya üzerine yürüdü ve Antandros yöresinde yerleşmiş olan Kimmerleri yenilgiye uğrattı (İ.Ö. 595), Kappadokya Bölgesi’ne kadar sürdü, devletinin sınırlarım da Kızılırmak’a kadar genişletti.

İ.Ö. 612’de lidyalılar Kızılırmak’ın doğusuna kadar sokulan Medlerle komşu oldular. Beş yıl süren Lidya-Med Savaşı, 28 Mayıs 585’te Miletoslu Thales’in önceden hesapladığı bir güneş tutulması, tanrıların barış çağdışı olarak yorumlandığından savaşa son verildi ve Kızılırmak iki devlet arasında sınır kabul edildi.

Bu kez Alyattes, Karya’ya bir sefer düzenledi. Savaşın sonucu hakkında bilgi yoktur. 57 yıl tahtta kalan Alyattes son yıllarını kendine bir mezar anıtı yaptırmakla geçirdi. Salihli yakınlarında Bintepeler olarak bilinen en görkemli tümülüs Alyattes’e aittir. Alyattes’ten sonra Lidya tahtına oğlu Kroisos çıktı (İ.Ö. 560).

Kroisos’un dünya tarihindeki en büyük ünü, zenginliğiyle ilgili söylencedir. Karun olarak da bilinen Kroisos, Doğu Dünyası’na “Karun kadar zengin” deyimiyle girerek günümüzde de ününü sürdürür. Üvey kardeşi Pantaleon ile yaptığı taht kavgasına son erdikten sonra Kroisos, Efes üzerine yürüdü. Kentin kuşatılması sırasında Tiran Pindaros’un Yunanistan’a sürülmesi üzerine barış yapıldı ve bu arada Kimmerlerin yakıp yıktığı dünyanın 7 harikasından biri olan Artemis Tapınağı’ nın yeniden yapılması için parasal yardımda bulundu, Batı Anadolu’daki tüm Yunan kentlerini yönetimi altında birleştirdi.

Babası Alyattes’in yakıp yıktığı Smyrna Kenti’ni onarttı ve yerleşilmesini sağladı. İ.Ö. 545’te Persler tarafından yıkıma uğratılma kadar Smyrna Lidya Krallığı’nın en önemli limanlarından biri haline geldi.

İ.Ö. 546’da Pers Ordusu, Sardes yakınlarına kadar sokuldu. Yapılan savaşta, Persler Lidyalıları ağır bir yenilgiye uğrattılar ve Sardes‘i ele geçirerek Lidya Krallığı’na son verdiler, Kroisos da Perslere tutsak düştü. Lidya Krallığı’nın ortadan kalkmasıyla Anadolu’da iki yüzyıla yakın sürecek Pers egemenliği başladı.