Sedef

0
63

Sedef toplumun %2’sini ilgelendiren sık görülen bir deri hastalığıdır. Kadın ve erkekte eşit oranda ve her yaşta görülebilir, beklenmedik bir şekilde ortaya çıkıp kaybolabilir. Bulaşıcı (mikrobik) bir hastalık değildir ve iyileşirken deride iz bırakmaz. Sedef hastalığında deri hücrelerinin çoğalma döngüsü artmıştır ve normalde bu döngü 3-4 hafta iken bu hastalıkta 3-4 gün gibi kısa sürer. Bunun sebepleri halen tam olarak anlaşılamamıştır. Bazı kişiler, özellikle ailesinde sedef hastalığı olanlar bu hastalığa daha yatkın olurlar. Başka bir deyişle bazı kişiler için bu hastalık genetik ya da ailesel olabilir. Ancak sedef için tetikleyici faktör çoğunlukla boğaz enfeksiyonu, stres ya da deri hasarı gibi dış etkenlerdir. Yine de sedef hastalığı gelişen ya da nükseden çoğu hastada bir neden saptanamaz. Genellikle güneş ışığı sedefi iyileştirir; ancak özellikle güneş yanığı geliştiğinde kötüleşebilir. Beslenme ile sedef arasında belirgin bir ilişki yoktur. Bu hastalık psikolojik durumla yakından ilişkilidir. Stres veya depresyon dönemlerinde tedaviye direnç görülebilir.

Belirtiler:

Sedef bazen kaşıntılı olabilen üzeri beyaz kepeklerle kaplı kızarıklıklara sebep olur. Bunlar en sık saçlı deri, kalça, diz ve dirseklerde görülür. Sedefi olanların %5 ile 10’unda eklemler de tutulabileceğinden eklem hareketleri sertleşir ve ağrılı olur. En fazla tutulan eklemler el ve ayak parmak uçlarındaki eklemlerdir. Tırnak tutulumuna bağlı olarak tırnaklarda çukurlaşmalar, renk ve şekil değişikliği görülür. Sedefteki yamalar(genellikle plaklar) üzeri gümüş rengi kabukla kaplı kızarıklıklardır. Bunlar değişik şekil ve ebatlarda olup belirgin sınırlardadırlar. Bu hastalıkta kesik, çizme, kaşıma veya sürtünme ile hasarlanmış bölgede hastalığa ait kızarıklıklar ortaya çıkar. Saçlı deride kepekler öyle bir yığın oluştururlar ki kızarıklığı görmek mümkün olmayabilir. Buna karşın, koltukaltı gibi katlantı bölgelerinde sınırlı kızarık alanlar kolayca fark edilirken, kepeklenme nadiren görülür. Sedefin şiddeti zaman zaman , kişiden kişiye değişir. Hafif olduğunda bir veya iki plak görülürken, şiddetli şekillerinde bu sayı artar. Sedefli çoğu hasta için asıl sorun görümün ve toplumun kendilerine karşı olan bakış açısıdır. Bu onların yaşam kalitesini etkileyebilir.

Tedavi:

Sedef hastalığının tedavisi, çeşidine ve şiddetine göre değişir;

1-) Topikal (yerel) tedaviler: Doğrudan deriye uygulanan ilaçlar topikal tedaviler olarak bilinir. Bunlar steroid, katranlı ürünler ve vitamin D analogşarını içeren krem, merhem ve losyonları kapsar. Eğer hafif bir sedefiniz varsa bu sizin tedavinizin temel taşı olacaktır. Ayrıca nemlendiriciler de kepeklenmeyi azaltır ve ihtiyaç duyulduğu sıklıkta kullanılabilir.

2-) Fototerapi: Bu terim ultraviyole ışığın(güneş ışığının tedavi edici özellik taşıyan dalga boyları) değişik formları, bazen de özel tabletler alarak uygulanan tedaviyi ifade etmektedir. Sedef çok yaygın olduğunda, topikal tedavilerle düzelmediğinde ya da tedaviden hemen sonra tekrarladığında kullanılır. Topikal tedavi fototerapi sırasında genellikle devam eder.

3-) Sistemik tedaviler: Sedef hastalığının tedavisinde bir tablet kullanarak tedavi alma düşüncesi cazip görünmektedir, ancak etkin tedaviler beraberinde potansiyel riskler de taşır.Bu nedenle daha basit yollarla hastalık kontrol edilebilebiliyorsa sistemik tedaviler kullanılmaz. Ayrıca,hap tedavisi kullansanız bile genellikle sürülen ilaçlara da devam etmeniz gerekir.Bahsi geçen hap tedavileri asitretin (vitamin A ile ilişkili), siklosporin (immün sistemi baskılar), metotreksattir (psöriasisteki deri hücrelerinin bölünme hızını azaltır). Sedef hastalığının ağır formları için enjeksiyonla uygulanan, efalizumap, etanercept ve infliksimab gibi yeni çıkan tedavi şekilleri de vardır.