Rahim Ağzı Kanseri

0
141

Kadın üreme organlarından serviks; rahim ile vajinanın birleştiği bölgedir. Vajinadan bakıldığında vajinanın sonunda bir yarım küre şeklindedir. Merkezindeki kanal aracılığı ile rahim içi boşluk vajinaya açılır. Bu boşluktan adet kanı dışarı atılır. Kadın üreme sistemi kanserleri arasında ikinci sıklıkta görülmektedir. Çoğunlukla 35-55 yaş arası kadınlarda görülmektedir. Serviks kanserinin nedeni büyük bir olasılıkla human papillamo virüsünün (HPV) neden olduğu bir enfeksiyondur. Bu enfeksiyon etkeni cinsel ilişki ile bulaşmaktadır. HPV’ne maruz kaldığında, kadınların çoğunda bağışıklık sistemi yanıtı virüsün zarar vermesini önler. Bununla birlikte küçük bir grup kadında, virüs yıllarca hayatta kalır ve serviksin yüzeyindeki bazı hücreleri kanser hücrelerine dönüştürür. Kanser hücreleri vücudun içindeki ve dışındaki dokuları döşeyen hücrelerden gelişmektedir (epitel hücresi). Bu döşeyici hücreler; deri benzeri çok katlı yassı epitel (Squamoz) veya salgı yapma özelliği olan (Adenoid) epitel olmak üzere iki grupta incelenebilir. İşte bu iki tip hücreden de farklı davranış özelliği gösteren kanserler gelişebilir. Serviks kanserlerinin %85’i squamoz kanserlerdir. Adeno kanserler ise daha az oranda görülür. Her iki hücre tipinin de bir arada bulunduğu adeno-squamoz kanserler de görülebilmektedir. Her kanser türünün kendine özgü bir davranış şekli vardır. Serviks kanserinin özelliği; rahim ağzında geliştikten sonra derinlere doğru ilerleyerek , rahim ağzına komşu dokulara yayılmasıdır. Rahim ağzı etrafında geniş bir kan ve lenf damar ağı vardır. Ayrıca böbreklerden idrar torbasına ilerleyen idrar yolları da (üreter) rahim ağzına çok yakındır. Bu dokular hastalığın ilerlemesi ile birlikte etkilenmektedir. Özellikle lenf damarlarının tutulumu ile kanser hücreleri vücudun başka bölgelerine de yayılmaktadır.

Belirtiler:

Klinik belirti görülmeden önceki dönemde hastalığa özgü bir şikayet yoktur. Rahim ağzı kanseri hastalarında en sık görülen şikayet; düzensiz, aralıklı olarak süregelen vajinal kanamadır. Kanama zaman zaman aşırı olabilirse de genellikle az miktarda lekelenme şeklindedir. Cinsel birleşme sonrası daha bariz hale gelebilir. İlerlemiş hastalıkta, tümörün bölgesel, yanlara doğru yayılımına bağlı olarak ağrı, bacakta şişme, idrarda kan görme, rektal kanama, pis kokulu sürekli bir vajinal akıntı geniş bir yelpaze içinde muhtelif şikayetler olabilir.

Tedavi:

Serviks kanserinin tedavisi hastalığın evresine bağlıdır. Eğer kanser dokusu servikste milimetrik ölçüler içerisinde sınırlı ise buna “in situ serviks kanseri” denmektedir. Bu durumda eğer kadının çocuk istemi varsa, bölgesel olarak serviks “konizasyon” denilen bir işlemle koni şeklinde çıkartılır. Kanser yayılımı çevre dokuları da içerisine almışsa, çevre dokuları da içerisine alacak şekilde geniş bir cerrahi işlem uygulanır. Bu işlemde rahim ve alt karın bölgesindeki lenf bezleri çıkartılır. Radyasyon tedavisi, ilerlemiş serviks kanserinde oldukça etkili bir işlemdir. Işın tedavisi, cerrahi işlem uygulanmış hastalarda yardımcı tedavi veya cerrahi uygulanmayacak kadar yayılmış hastalarda esas tedavi olarak kullanılmaktadır. Serviks kanserinde ilaç tedavisi(kemoterapi) ise çok sık olmasa da bazı durumlarda kullanılabilmektedir.